İhalenin İptalinde İhale Yetkilisinin Takdir Yetkisi Hakkında

ihale yetkilisinin takdir yetkisi

İhalenin İptalinde İhale Yetkilisinin Takdir Yetkisi Hakkında

İhalenin İptalinde İhale Yetkilisinin Takdir Yetkisi Hakkında 700 465 Edat Yücel Seyhan

İhalenin İptalinde İhale Yetkilisinin Takdir Yetkisi Hakkında

Danıştay 13. Dairesinin 15.1.2019 tarih ve E:2018/3298, K:2019/121 sayılı kararında, ihale işlemleri bakımından takdir yetkisinin denetiminde 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesinde yer alan temel ihale ilkelerinin gözetilmesi ve hukukî güvenilirlik, idari istikrar gibi ilkelerin de dikkate alınması gerektiğine karar verilmiştir.

 

Aktarılan mevzuat hükümleri karşısında, ihale komisyonu kararlarının onaylanıp onaylanmaması konusunda ihale yetkilisinin takdir yetkisinin bulunduğu açık olup, bu yetki kullanılırken hukuken geçerli seçenekler arasından tercihte bulunulması ve işlemin yapılıp yapılmaması noktasında makûl ve meşru sebepler dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir. İhale işlemleri bakımından takdir yetkisinin yargısal denetiminde, temel ihale ilkelerinin gözetileceği, yeterli rekabetin sağlanamaması hâlinde ise ihalenin ana amacının gerçekleşemeyeceği ve dolayısıyla ihaleden beklenen faydanın sağlanamayacağı açıktır.
Öte yandan, ihale yetkilisine ihaleyi onaylama ya da onaylamayarak iptal etme konusunda tanınan yetki, ihale işlemlerinin sırf mevzuata uygunluğunu denetlemeye yönelik olmayıp, aynı zamanda ihale konusu işin özelliklerini, benzer işlere ilişkin diğer ihalelerin sonuçlarını ve ihalede oluşan fiyatın piyasa şartlarına uygun olup olmadığını en iyi bilebilecek durumda bulunması nedeniyle ihale yetkilisinin yerindelik denetimi yaparak idare menfaatini koruması amacıyla düzenlenmiştir. Nitekim, ihaleye katılanlar arasında yapılan anlaşmalar veya bazı katılımcıların ihaleden çekilmeye zorlanmaları veya belli paylar karşılığında piyasa şartlarına uygun olmayan teklifler vermeye ikna edilmeleri yoluyla kamu kaynaklarının haksız biçimde özel kişi veya kuruluşlara aktarılması şeklinde gelişen olaylara Ülkemizde sıkça rastlandığı bilinen bir husustur. İşte bütün bu gerçekler göz önünde tutularak, son kez genel bir değerlendirme yaparak adeta bir sigorta işlevi görmek ve idare menfaatini kollamak üzere ihale yetkilisine sözü edilen yetkiyi tanınmıştır.

Bu itibarla, hem hukuka uygunluk ve hem de yerindelik denetimi yapan ihale yetkilisi tarafından bu konuda alınan idari kararın yargısal denetiminin de özellik arz edeceği açıktır. Başka bir anlatımla, 4734 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile ihale yetkilisine ihale komisyonu kararlarını onaylama zorunluluğu getirilmemesi nedeniyle anılan madde ile ihale yetkilisine tanınan yetkinin onaylamama yönünde kullanılması hâlinde bu yetkinin kamu yararına kullanıldığının ispatı bakımından, ihale yetkilisince hukuken kesin delil niteliği taşıyan belgelere dayanılması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle, ihale komisyonu kararını onaylamama işleminin idari davaya konu edilmesi hâlinde, gerek davalı idarenin mahkemeye yapacağı açıklamalar ve sunduğu belgeler ve gerekse mahkemece re’sen yapılacak araştırma sonucunda elde edilen bulgular işlemde kamu yararına aykırılık bulunmadığını ortaya koyar nitelikte ise idarece somut belge sunulmadığından bahisle ihaleyi onaylamama işleminin yargı yerince iptal edilmemesi gerekir.

Bu bağlamda, ihale komisyonu kararlarının ihale yetkilisince onaylanması aşamasında, idarece takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılması gerektiği açık olup, bu yetki kullanılırken hukuken geçerli seçenekler arasından tercihte bulunulması ve ihalenin yapılıp-yapılmaması noktasında makûl ve meşru sebepler dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir. İhale işlemleri bakımından takdir yetkisinin denetiminde 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesinde yer alan temel ihale ilkelerinin gözetilmesi ve hukukî güvenilirlik, idari istikrar gibi ilkelerin de dikkate alınması gerektiği kuşkusuzdur.

Bakılan uyuşmazlıkta, Dairemizin 08/11/2018 tarihli ara kararıyla; iptal edilen ihalenin kapsamına giren bir kısım işlerin, uygulaması devam eden … 1,2,4,5,6,7 ve 9. Kısım AT ve TİGH işlerine dahil edilmesinin teknik gerekçeleri ile yukarıda belirtilen işlere dahil edilmeyen kısımlar yönünden yeni bir ihaleye çıkılıp çıkılmadığı hususlarının sorulmasına karar verildiği; ara kararına davalı idarece verilen cevapta, projeye ait 24 mahalle/köyde proje bütünlüğü açısından sadece … ilçesi, …, …, … ve … mahallelerinin Genel Müdürlük oluru ile projeye eklendiğinin, iptal edilen ihaleyle ilgili yeni bir ihaleye çıkılmadığının belirtildiği görülmektedir.

Bu durumda, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nce açık ihale usulü ile gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “… Kısım Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Tamamlama İşi” ihalesi sonucu alınan ihale komisyonu kararının 23/01/2018 tarihinde onaylanarak kesinleştirildikten sonra ihale yetkilisince salt ihale konusu işin iş programında çıkarıldığından bahisle ihalenin iptal edilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.”

 

Edat Yücel Seyhan

2003-2007 yılları arasında Kamu İhale Kurumu uzmanlığı, 2007-2011 yılları arası Ankara İdare Mahkemesi üyeliği, 2011-2016 yılları arası Danıştay 13. Daire üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Birisi Kamu İhale Hukuku alanında olmak üzere iki adet ortak kitap çalışması, çoğu ihale hukuku alanında olmak üzere çok sayıda makale çalışması bulunmaktadır.

All stories by:Edat Yücel Seyhan

Leave a Reply

      error: Content is protected !!