İhalelere katılan firmaların tekliflerinin, ihale konusu alanda faaliyet göstermedikleri gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakılması, hukuki açıdan tartışmalı bir durum yaratabilir. Danıştay 13. Dairesi’nin 16 Mart 2022 tarihli kararında, bu durumun tekliflerin değerlendirilmesinde tek başına yeterli bir gerekçe oluşturmadığı vurgulanmıştır. Bu karar, ihalelere katılımda adil rekabetin sağlanması ve katılımcı firmaların tekliflerinin objektif kriterler ışığında ele alınması gerektiğini gösterir niteliktedir.
İHALE KONUSU ALANDA FAALİYET GÖSTERMEDİĞİNDEN BAHİSLE TEKLİFİN DEĞERLENDİRME DIŞI BIRAKILMASININ YERİNDE OLMADIĞI HAKKINDA
Danıştay 13. Dairesinin 16.3.2022 tarih ve E:2022/436, K:2022/990 sayılı ONAMA kararında; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 4. maddesine 20/11/2008 tarih ve 5812 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen “İstekli olabilecek” tanımıyla ilgili olarak, 23. Dönem, 253 sıra sayılı “Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonları Raporları’nın “Madde Gerekçeleri” bölümünde, “İhale dokümanını satın alarak ihale sürecine katılma istek ve iradesini ortaya koyanların da ihalelere yönelik başvuru yollarını kullanma hakları bulunmakla birlikte, bu hususun açıklığa kavuşturulmasını temin için, 4734 sayılı Kanun’un 54., 55. ve 56. maddelerinde yapılan değişikliğe paralel olarak, Kanun’un 4. maddesine ‘İstekli olabilecek’ tanımının eklenmekte olduğu”nun belirtildiği, bu çerçevede “istekli olabilecek” tanımının; ihale ilanı ve dokümanına yönelik şikâyet ve itirazen şikâyet müesseselerine başvurabilecek kişilere yönelik sınırlama amacıyla getirilmiş olduğu, ihalede istekli olma konusunda herhangi bir sınırlama getirilmediği; nitekim, anılan Kanun’un 4. maddesinde isteklinin; “Mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalesine teklif veren tedarikçi, hizmet sunucusu veya yapım müteahhidini,” ifade edeceği, 6102 sayılı Kanun’a göre, ticaretle uğraşan gerçek kişi tacirlerin ve ticari şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı olan iştigal konuları dışında faaliyette bulunmalarına engel bulunmadığı dikkate alındığında, ihaleye teklif verebileceklerin belirlenmesinde, 4734 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yer alan ve ihale dokümanında belirtilecek yeterlik şartları dışında, 4734 sayılı Kanun’un 4. maddesine 5812 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen ve madde gerekçesinde de belirtildiği üzere, başvuru yollarını tüketebilecek kişilerin sınırlanmasına yönelik olarak vazedilen “istekli olabilecek” tanımından hareketle, isteklilerin ihaleye teklif vermelerinin faaliyet alanıyla sınırlandırılmasının mümkün bulunmadığı; bu itibarla, davacının ihale konusu alanda faaliyet göstermediği gerekçesiyle teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına yönelik dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 06/07/2021 tarih ve E:2021/2814 K:2021/2657 sayılı kararının da bu yönde olduğu belirtilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Sonuç
İhale sürecinde katılımcıların yalnızca faaliyet alanına dayalı olarak değerlendirme dışı bırakılmaması, hukuka ve rekabet ilkelerine uygun bir yaklaşımı destekler. Bu tür ihale süreçlerinde ortaya çıkabilecek hukuki ihtilaflar için bir ihale avukatının rehberliği, adil bir değerlendirme sağlanmasına katkıda bulunur.
Leave a Reply